8 Ekim 2007 Pazartesi

ECENİN SONUÇLARI

Sabah bir arkadaşımla amipli dizanteri salgını olduğundan bahsetmiştik ama başımıza gelebileceğini hiç düşünememiştik.Kızımın tetkik sonuçları çıktı ve amipli dizanteri olmuş. Büyük olasılıkla yediği besinlerden geçtiğini söylemiş doktorumuz. Bulaşıcı ve salgın bir hastalık. Hemen antibiyotik tedavisine başlanıyor. Anladığım kadarıyla çeşme suyuyla sebze ve meyve yıkanmayacak ve en önemliside kara sineklere savaş açılacak!! Ve bulaşıcı olduğundan dolayı oğlumuda uzaklaştırmamız gerekiyor. . Off allahım off!!

Amipli dizanteri hakkında özetle aşağıdaki bilgiler verilmiş;

Entomoeba histolytica ismi verilen amipin yaptığı hastalıktır.


Genelde tropikal ve Subtropikal bölgelerde (25 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda ve nemli bölgelerde) yaygındır. Her yaşta görülebilir. Amip yiyecek ve içeceklerle bulaşır. Sudaki amip kistleri klorlamaya duyarlıdır. Yüksek ısıda ölürler. Sinekler ve hamam böcekleri de amip kistlerinin taşınmasında rol oynar.




Amipin Özellikleri


Hasta, amipin bulaşıcı formunu (4 çekirdekli kist) ağız yoluyla alır. ince barsaklarda kist çatlar ve ortaya 4 tane amipçik çıkar. Bunlar da ikiye bölünerek 8 amipçik oluşur. Daha sonra kalın barsağa geçerek, hastalık yapıcı form olan trofozoid şekline dönüşürler ve olgunlaşırlar. Burada su kaybına uğrayan amip, tekrar 4 çekirdekli kist formuna dönüşür ve dışkı ile atılır. Dolayısı ile taşıyıcı olanların dışkısında bu kistler bulunur. Kistler toprak ve suda canlı kalabilirler.


Amipler kalın barsağa yerleşerek yaralar oluştururlar. Kalın barsağın herhangi bir yerine yerleşebilirler, ancak kan akımının az olduğu yerleri tercih ederler. Acak kalın barsağa yerleşen her amip hastalık yapmaz.




Belirti ve Bulgular


Kuluçka süresi 4-5 günle 1-4 ay arasında olabilir. Su ile bulaşmış olan amipler daha şiddetli hastalık yapar. İştah azlığı, kilo kaybı, kusma ve kanlı ishal ile seyreder. Bazen hiç bir belirti gözlenmez.


Kalın barsakta delinme nadiren olur. Ancak genelde kalın barsakta kitleler (ameboma) meydana getirirler.


Hastalık oluşumu genelde vücut direncinin düşmesi ile ortaya çıkar, ileri derecedeki hastalarda amip kana karışarak yayılır ve karaciğer, dalak, akciğer, beyin, deri ve idrar yollarında abseler yaparlar.


Karaciğer tutulduğunda (hepatik amibiazis) ateş, terleme, karaciğerde hassasiyet ve karaciğer büyümesi görülür. 2-3 haftada tüm karaciğer tutulur.




Teşhis


Erken tanı önemlidir. Laboratuvar tetkikinde taze dışkı kullanılır. Dışkıda ayakımsı uzantıları ile hareket eden amipler görülür. Dışkıdaki Charcot-Leyden kristalleri tanı koydurucu bir özelliktir.


Taşıyıcılarda 2 çekirdekli kist, hastalarda 4 çekirdekli kist görülür.


Ayrıca tutulan organa özgü tetkikler (röntgen, sintigrafi, ultrason gibi) gerekebilir.




Tedavi ve Korunma


Tedavide metranidazol ve terasiklin grubu ilaçlar kullanılır. Genelde 10 günlük tedavi yeterlidir.


Hastalıktan korunmak için temizlik, içme sularının 50 derecenin üzerine kadar ısıtılması yarar sağlar. Mide asidi kistlere etkisizdir.


Dünya Sağlık Örgütü nün amipli dizanteri ve benzer hastalıklardan korunmak için 10 altın önerisi:


1) yiyecekleri alırken güvenilir yerleri tercih edin


2) yiyecekleri tam olarak pişirin, az pişmiş yemeyin


3) pişirdiğiniz yemekleri bekletmeden yiyin


4) yiyecekleri saklarken aşırı özen gösterin


5) buzdolabından çıkardığınız yemekleri kaynayana kadar ısıtın


6) pişmiş ve pişmemiş yiyecekleri hiç bir zaman karıştırarak yemeyin


7) ellerinizi tekrar tekrar yıkayın


8) mutfağınızın temizliği konusunda son derece titiz olun


9) yiyeceklerinizi tüm hayvanlardan (sinek, fare, böcek...) koruyun


10) kesinlikle güvenilir su kullanın

BAŞKA BAHARA

Eşimle birlikte uzun zamandır birlikte bir etkinliğe katılamıyoruz diye hayıflanıp dururken, bir arkadaşımızın üye olduğu dağcılık klubünün hafta sonu ışık dağına yürüyüş yapacaklarını öğrenmiştik. Sağlık sorunlarıma rağmen katılmayı çok istemiştim. Eşim endişelerinden dolayı Ürgüp yada Abant gölüne götürmeyi bile teklif etmişti ama ben bu dağ olayına takılmıştım.

Tabi malum sebeplerden dolayı katılamadık, artık umudumu yitirmek üzereyim, 5 yıl oldu evleneli bir elin 5 parmağını geçmez birlikte katıldığımız etkinlik sayısı. Ne sinema ne tiyatro ne gezi mutlaka bir problem çıkıyor. Genelde de ya çocukların sağlık sorunu olur ya da bırakacak kimse bulamayız. Yine aynı bu sebeplerden dolayı katılamadık. Çünkü kızım Perşembe günü akşamı başlayan bulantı, kusma ve karın ağrısı şikâyeti ertesi gün ishale çevirdi. Çocuk bu haldeyken mümkün mü bir yerlere gitmek? Tabi hal böyle olunca bizde hafta sonu iftar daveti verelim dedik.

Hafta sonu utku ya gün doğdu, arkadaşımızın kızı öykü birde kuzeni necip buğra eklenince mutluluğu ikiye katlandı. Öyle ki evlerinde başka bir yerde kalmayan buğra hafta sonu bizde kaldı. Annesine “Anne, çağlaya söyle biz aynı sınıftayız, öğretmenime benim dayımlarda olduğumu söylesin, yarın okula gelmiyorum” demesin mi! Biz ve ailesi küçük bir şok yaşadık. Bu arada çağla hanım ikiz kız kardeşi oluyor J Annesi uygun bir dille anlatıp ikna etti, bizde okul tatil olunca istediği kadar gelip kalabileceğini söyledik. Ama duyduğumuza göre bayram tatilini bizde geçirecekmiş kerata J Eee sevimli misafirimizi red etmek olurmu ? gelirse tabiî ki kapımız sonuna kadar açık.

Buğrayı bıraktıktan sonra yemeklerimizi kaptığımız gibi annemlere gittik. Annem ve babamda salgından bir hayli etkilenmişler. Bulantı, kusma ve akabinde ishal. Hepimiz hazır su kullanıyoruz ama sanırım mikrobu çeşme suyu ile yıkanan sebze ve meyvelerden alıyoruz.

Yani anlaşılacağı üzere herşeye rağmen hem güzel hem de çok yoğun bir hafta sonu tatili yaşadık. Umarım bayram haftamız sağlıklı, mutlu ve huzurlu geçer J

Bugünlük de bu kadar kendinize iyi bakın!

Kadir Geceniz mübarek olsun

Kadir Gecesi, Kur'ân-ı Kerîm'in indirildiği mübârek gecenin adıdır. Bu gecenin tam vakti açıklanmamış olmakla birlikte hadîs-i şeriflerde, Ramazan'da ve özellikle Ramazan'ın son on günü içerisinde bulunduğu ifâde edilmiştir, bununla beraber Ramazan'ın 27. gecesi olduğu hakkında da yaygın bir kanaat vardır.

Kadir Gecesi Kur'ân-ı Kerîm'de ismen geçmekte ve hakkında müstakil bir sûre (Kadir Sûresi) bulunmaktadır. Bu sûrede Kadir Gecesi'nin bin aydan hayırlı, meleklerin ve Rûhu'l-Kudüs'ün indiği, tâ fecre kadar esenlik dolu bir gece olduğu ifâde edilir.

Kadir Gecesi'nin vaktinin kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun, gecenin feyzinden istifâde etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir. Nitekim bu kısmî belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir Gecesi ümîdiyle bütün Ramazan gecelerini ibâdet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur.

Bir hadîs-i şerifte inanarak ve mükâfâtını Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesi'ni ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir. Kaynaklarda Hz. Peygamber'in bu geceye denk gelmek için Ramazan'ın son on gününde îtikâfa çekilip (bk. îtikaf) geceleri daha çok ibâdet ve tefekkürle geçirdiği ve âilesini de uyanık tuttuğu ifâde edilmiştir. Bu sebeple bu geceyi ihyâ etmek isteyen Müslümanlar da sünnete uyarak Ramazan ayının son on gecesini ve özellikle 27. geceyi kulluk bilinci içerisinde ibâdetle, duâ, istiğfâr, zikir ve tefekkürle geçirmeye gayret göstermelidir. Hz. Peygamber yine bu gecede "Allâh'ım Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet" diye duâ edilmesini tavsiye etmiştir.

2 Ekim 2007 Salı

ÇOK ŞÜKÜR


Kızımın sonuçları güzel çıktı, korktuğumuz gibi olmadı. Ama hala her iki tahlildede çok büyük farklar olmasını anlayabilmiş değilim. İkincisi daha steril bir ortamda verildi, belkide ondan kaynaklandı. Önümüzdeki ayın tahlilleriyle tam olarak netleşir. Tek sıkıntımız kulağımız kaldı. İnşallah perşembe günüde onu göstereceğim. Bu arada benim fizik tedavim bitti. Arkadaşlar camı açmadığı sürece bu şekilde bir süre idare edebilirim heralde. Kısmet artık.

Oğlum her sabah olduğu gibi binbir nazla uyandı, çocuğa erken yatıp erken kalkmanın bilincini hala veremedik. Servise kıl payı yetişiyor. Her gün aynı terane "azıcık daha oynayayım, nolur söz sabah ağlamayacağım" ama olmuyor işte. Burda biraz babaya görev düşüyor ama neyse şimdilik bu konuyu karıştırmayayım.

Kızım bu ara sabah 1.30-2.00 arası 3.00-6.00 arası ayakta. Sanki asker ocağında nöbetteyim. Kendi kendime Allah sabır versin diyorum. Annemlerin sözleri kulağımda çınlıyor "kızım sizler kolaymı büyüdünüz, hepiniz böyleydiniz, sabredin azcık" bizde sabretme moduna girdik. Emzirmeyi kesince düzelir diyorlar ama yalan! yalan! koca bir yalan! oğlumda yaşadım emzirmeyi kestiğim halde yine uyumamıştı yine uyumamıştı. Ya SABIR :)

İyi bir hafta geçirmek dileğiyle, kendinize iyi bakın!

1 Ekim 2007 Pazartesi

GÜNE BAKIŞ

Yoğun bir haftasonu ardından neler yaşayacağımızı bilemediğimiz bir haftaya girdik. Umarım geçen haftalara nazaran daha güzel bir hafta olur.
Cuma günü annemler bizde idi. Uzun zamandan bu yana bir araya gelmediğimizi farkettik. Güzel bir buluşma oldu. Cumartesi günü bir arkadaşımızın iftar davetindeydik. Pazar günü Kayınvalideye davetliydik. Annem mantı yapmıştı, ellerine sağlık diyorum. Bizi mantıya doyurdu desek yeridir
Pazar günü kızımın yüzündeki kabarıklar için doktora gittik, antibiyotik kullandığımız için bir şey verme gereği duymadı. Ama kulağı için hiç de güzel şeyler söylemedi. Tedaviye 7 gündür devam etmemize rağmen kulağının birinde düzelme var, diğeri hala pusluymuş. Buda bizi çok üzdü. İnşallah son 3 günde toplar kendini yavrum. Hala kendimi affedemiyorum, nasıl farketmedim, nasıl dikkat etmedim diye için için kendime kızıyorum. Antibiyotik tedavisinin hemen ardından bir işitme testi yaptıracağım çocuğa.Yoksa içim rahatlamayacak. Merakla beklediğimiz endokrin ve nefroloji sonuçları ise bugün belli oluyor. Sonuçların güzel çıkacağını umut ediyorum, inşallah umutlarımız boşa çıkmaz.
Utkumuz şu sıralar gayet iyi. (maşallah diyelimde neme lazım). Tek sıkıntımız eceyi dehşet kıskanıyor olması. Misi halamız eceye bir bebek almış , ben oynayacağım diye krize girdi. Eceye henüz erkenmiş, ancak büyüyünce oynayabilirmiş. Bebek yüzünden bir hayli kavga ettiler sonunda babası oyuncağı saklamakta çare buldu.
Kreş için tüm haftasonu evi talan ettim. Nerde işe yaramaz, ip, kutu, kumaş parçası, düğme, kurdela varsa çıkardım. Topladığımız midye kabukları, kozalakları, kürdan çöpü, köpük, pipet, tabak, çanak, kavanoz, diş fırçaları, peçetelerin ruloları v.s ne varsa hepsini paketleyip sabah yolladım. Amacımız ise artık materyallerle oyuncaklar yapıp çocukların yaratıcılıklarını geliştirmek. Yıl sonunda ise bu oyuncaklarla sergi açıp bizleri davet ediyorlar. Geçen yıl sonunda gezmiştik. Hatta her çocuğun yaptığı oyuncağın üzerinde ismi vardı. Dileyen veli, çocuğununun yaptığı oyuncaklarını hatıra olarak alıp saklama imkanı buldu. Gerçekten yapılan oyuncaklar muhteşemdi. Bakalım bu sene neler yapacaklar?
Bugünlük bu kadar Kendinize iyi bakın